KARANLIK FELSEFE VE ONUN DERİNLİĞİNE İNMEK

Felsefede soru sormak felsefenin temelidir. Peki ya sıradan soruları sormaktansa kendimize sormaya bile korkabildiğimiz soruları sormak nasıldır? Aşırı derecede zorlu ve sancılı bir süreçtir elbette. Felsefe aklınıza gelebilecek her soruyu sormanızı şiddetle savunur. Bu yazıda biraz insanların çoğunun "kötü" veyahut "iyi" dediği, tartışmaya bile açılmaması gerektiği konulardan ve aydın kesimin bu konu hakkındaki düşüncelerinden bahsedeceğim.


İntihar konusunda David Hume eğer bir kişi intihar etmeye karar verdiyse onu vazgeçirmememiz gerektiğine inanır. Karşımızda bulunan kişi ölmeye kalkışır ve onu kurtarırsak kurtardığımız kişinin özgürlüğüne bir darbe vurmuş oluruz ona göre. Seçim yapmış kişinin seçimini hiçe sayar ve onun özgür iradesini yok etmiş oluruz hatta David Hume kurtarıcının bu yaptığının bir bencillik olduğunu da düşünür. Sizin yaşamasını istediğiniz kişi çok büyük travma yaşamış olabilir. Çektiği acı gerçekten fazla büyük olabilir. Siz empati yapmadan şu hisleri beslersiniz: Onunla konuşmaya devam edeyim, fiziksel temasıma devam edeyim (sarılmak vesaire) gibi. Bunlar David'e göre bencil isteklerdir. Albert Camus intihar konusuna yakınlık duymuş fakat bunun yapılmaması gerektiğine inanmıştır. Kendisi her gün bir mücadele içinde olduğuna inanır. Bu mücadele intihar etmeme, hayatta kalma mücadelesidir. Bir insanın kendi hayatını silmesine karşı çıkar. 


Michel Foucault intiharın mantıklı ve bu hayattaki en önemli şey olduğunu savunur. İnsanların bu konu hakkında düşünmesi gerektiğini ve korkmaması gerektiğini söyler. Bir insanın kendi ölümüne değil de başka kişinin ölümüne sebep olmasının altında yatan nedenler nedir? En temel sebep evrimsel sebeplerdir. İlk insanlar yaşamak için öldürmek zorundaydı. Önlerine çıkan hayvan veya insan fark etmeksizin öldürürdü. Atalarımız için hareket eden herkes düşmandı. Bunun üzerinden çok uzun süre geçmiş olsa bile evrimin bize bıraktığı bu canavarlığı yenmek için çok ama çok az bir mesafe kat ettik. Hapishaneler, toplumun suç işleyeni dışlaması insanların bu bozuk, hatalı yanını törpülemek için yapılan eylemlerdendir. İnsan denilen canlı "iyi" değildir. Filozoflar, aydınlar bu konu hakkında farklı düşüncelere sahip. Kimi filozof ne olursa olsun kendini korumak da dahil bir insan öldürmenin "kötü" bir şey olduğunu savunurken kimi filozof öldürme eyleminin "kötü" olmadığını savunabiliyor.

Size önerim aklınıza gelen her soruyu toplum baskısını unutup kendinize sormanızdır. Objektif olmanız gerekiyor. Filozofların, aydınların kitaplarını veyahut yaşantılarını inceleyebilirsiniz. Fikriniz değişmese bile sorgulamış ve akıl etmiş olduğunuz için her türlü bu yaptığınız eylem yararlı olacaktır.

Yorumlar